KaraDenizFm DostLuK Ve SevgiNin PayLasıLdıgı Tek adres...KaraDenizFm |
|
| Tarihte ßugün.. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
!-$!Rin$€y-! Admin
Mesaj Sayısı : 617 Nerden : -NazLiCaN- Lakap : $iRin$ey-! Kayıt tarihi : 24/01/09
REP SİSTEMİ Başarı Puanı: (100/100) Aktiflik: (100/100) Paylaşım: (100/100)
| Konu: Tarihte ßugün.. Ptsi Şub. 02, 2009 5:16 am | |
| 01/02/1895 Lumieres kardeşler, sinemayı icat ettiler.
01/02/1901 Amerikalı sinema oyuncusu Clark Gable.
01/02/1919 İnci adlı aylık kadın dergisi İstanbul'da yayımlanmaya başladı. Sahibi Sedat Simavi idi.
01/02/1923 Almanya'da enflasyon artıyor; 1 sterlin 220 bin mark değerine ulaştı.
01/02/1926 Ankara'da Gazi İstasyonu açıldı.
01/02/1929 Sovyetler Birliği'nde Grigori Zinoviyev ve Leon Kamanev tutuklandı ve 1,600 Troçkist Sibirya'ya sürüldü.
01/02/1930 Kayseri-Şarkışla demiryolu işletmeye açıldı.
01/02/1933 Cumhuriyet ilkelerini benimsetmek ve aynı doğrultuda kültür hareketi oluşturmak amacıyla ''Ülkü'' dergisi yayınlanmaya başladı. 01/02/1933 Bursa'da bir grup gerici, ezan ve kametin Türkçe okunmasını bahane ederek, Ulucami'de namazdan çıkan halkı kışkırtarak valilik önünde gösteri yaptı. Güvenlik kuvvetleri, olaya ön ayak olanları tutukladı, ihmali görülen memurlara işten el çektirildi.
01/02/1935 Ayasofya, müze olarak halkın ziyaretine açıldı.
01/02/1944 Bolu, Gerede ve Çankırı'da deprem oldu; 4611 kişi öldü.
01/02/1949 Macaristan Halk Cumhuriyeti ilan edildi. 01/02/1949 İlkokullarda ihtiyari olarak din dersi okutulmasına karar verildi.
01/02/1958 Amerika Birleşik Devletleri uzaya ilk uydusunu fırlattı. 01/02/1958 Mısır ve Suriye Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni (BAC) ilan ettiler.
01/02/1963 İki uçağın Ankara üzerinde çarpışarak Ulus semtine düşmesi sonucu 80 kişi öldü.
01/02/1970 1969 başından beri Şehzadebaşı Küçük Tiyatro'da oynamakta olan "Sen de mi Süleyman ?" oyunun adı tiyatro yöneticilerine telefonla yapılan sürekli tehtidler üzerine " Sen de mi Ayol? " olarak değiştirildi.
01/02/1976 İlerici Kadınlar Derneği (İKD), 1976 tarihinde Ankara'da "Evlat Acısına Son" mitingi düzenledi. Mitinge 5 bin kişi katıldı.
01/02/1978 Senaryosunu Vedat Türkali'nin yazdığı, Süreyya Duru'nun "Güneşli Bataklık" adlı filmi Sansür Kurulu'nca reddedildi. Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası bir basın açıklaması yaptı; "Cumhuriyet Halk Parti iktidarının, sansürü kaldırma sözü vermiş olmasına karşın, Milliyetçi Cephe (MC) iktidarının sansür uygulamaları şiddetlenerek devam etmektedir".
01/02/1979 Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, suikasta kurban gitti. 25 Haziranda yakalanan saldırgan Mehmet Ali Ağca, 1980'de ölüm cezasına çarptırıldı. 01/02/1979 İran dini lideri Ayetullah Humeyni Tahran'a döndü. 01/02/1979 Şair Niyazi Akıncıoğlu. 01/02/1979 Ayetullah Humeyni İran'a döndü. Humeyni 14 yıl sürgünde kalmıştı.
01/02/1980 İstanbul'da zamlara tepki gösteren halk bilet almadan vapura bindi.
01/02/1987 İşkenceye Karşı Avrupa Sözleşmesi kabul edildi.
01/02/1989 1988-1989 sezonunda Türkiye Birinci Ligi'nde attığı 39 golle Avrupa gol kralı olan Galatasaray'lı Tanju Çolak 1989'da Monte Carlo'da üzenlenen bir törenle "Altın Ayakkabı" ödülünü aldı. Tanju, altın ayakkabı kazanan ilk Türk futbolcusu oldu.
01/02/1990 Yugoslav ordusu Kosova'ya girdi.
01/02/1992 Şırnak'ın Görmeç köyünde Jarma Bölük Komutanlığına çığ düştü; 76'sı asker 81 kişi öldü. Siirt'in Eruh ilçesinin Tünekpınar köyünde de çığ düşmesi sonucu 32 er öldü. 01/02/1992 Emekli Korgeneral Hulusi Sayın, Ankara'da evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldü.
01/02/1993 İçişleri Bakanlığı, Valiliklere yurtiçinden yayın yapan özel radyo televizyon kuruluşlarının kapatılmasını öngören bir genelge gönderdi.Bu genelge büyük yankı uyandırdı. Özel radyolar yurt çapında aralıklarla "ortak bildiri" yayınladılar. Dinleyicilerinden Başbakan Süleyman Demirel'e genelgeyi protesto telgrafları ve faksları göndermelerini istediler.
01/02/1997 Susurluk kazasıyla ortaya çıkan karanlık ilişkileri protesto etmek ve ''temiz toplum, temiz siyaset'' özlemini duyurmak amacıyla ''Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık'' eylemi başlatıldı.
01/02/2000 Amerikalı bilim kurgu yazarı Alfred Elton Vogt. 01/02/2000 Amerika Birleşik Devletleri'nde Illinois Eyalet valisi George Ryan, idam infazlarını durdurdu. 20 yıl içinde 13 idam mahkumunun suçsuz olduğunun anlaşılması valiye bu kararı aldırttı.
01/02/2001 Önce Vatan Gazetesi yayın hayatına başladı.
01/02/2002 İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, beyin damarlarının tıkanması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
01/02/2005 The New Anatolian yayın hayatına başladı.
01/02/2006 Danimarka gazetesi Jylls-Posten'de İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlerin yayımlanmasından 5 ay sonra Avrupa'da birçok gazete aynı karikatürleri yayımladı. Danimarka'ya yönelik protestolar yayıldı. 4 Şubatta Şam'daki Danimarka ve Norveç büyükelçilikleri ateşe verildi. 7 Şubatta Afganistan'daki Norveç birliklerine saldırı düzenlendi ve 10 Şubatta Danimarka birçok Müslüman ülkedeki elçiliklerini kapattı. Ertesi gün de binlerce Müslüman, Avrupa ülkelerinde protesto gösterileri düzenledi.
| |
| | | !-$!Rin$€y-! Admin
Mesaj Sayısı : 617 Nerden : -NazLiCaN- Lakap : $iRin$ey-! Kayıt tarihi : 24/01/09
REP SİSTEMİ Başarı Puanı: (100/100) Aktiflik: (100/100) Paylaşım: (100/100)
| Konu: Geri: Tarihte ßugün.. Ptsi Şub. 02, 2009 5:26 am | |
| Shakira Isabel Mebarak Ripoll, 2 Şubat 1977'de Kolombiya'da doğdu. Kısaca Shakira ismini kullanan Lübnan asıllı Kolombiya'lı şarkıcı, 90'ların sonuna doğru patlama yapan Latin pop müzik furyasındaki en önemli isimdir. Özellikle yarı Arap yarı Latin figürü danslarıyla insanların beğenisini toplamıştır. Aynı zamanda beste de yapan sanatçı 5 kez Grammy ödülü almıştır.
Shakira aynı zamanda Kolombiya'da faaliyet gösteren Pies Descalzos adlı bir sivil toplum örgütünün kurucusu ve onursal başkanıdır.
Ayrıca hala üniversitede okumaktadır. Çünkü öğrenmeye çok meraklıdır. Shakira insanlara Kolombiya gibi az gelişmiş bir ülkeden bile bu kadar başarılı bir insanın çıkabileceğini kanıtlamıştır.
6 yaşında ilk bestesini yapmıştır ayrıca 140 lık IQ'su ile ne bir sanatçıda zekanın olması gerektiğini bize fazlasıyla göstermiştir. Danslarını büyükannesinden öğrenmiştir. Ayrıca Shakira, içki ve kahve içmiyor, 3 kız 4 erkek kardeşi var, çikolataya bayılıyor, Portekizce, İtalyanca, İspanyolca, İngilizce ve Arapça dillerini çok iyi biliyor.
Başka neler oldu:
* 1878 - Yunanistan Türkiye'ye savaş açtı. * 1914 - İstanbul'da Elektrikli Tramvay İşletmesi açıldı. * 1918 - ABD, I. Dünya Savaşı'na girdi. * 1933 - Adolf Hitler, Almanya parlamentosunu feshetti. * 1935 - Kız Teknik Öğretmen Okulu kuruldu. * 1956 - Türk Eczacılar Birliği kuruldu. * 1981 - Milli Güvenlik Konseyi, eski Sosyal Güvenlik bakanlarından Hilmi İşgüzar'ı, hakkındaki iddiaların incelenmesi için Yüce Divan'a sevk etmeyi kararlaştırdı. * 1997 - Ankara Sincan'da Refah Partili belediyenin düzenlediği Kudüs Gecesi tepkiye yol açtı. Türkiye, Sincan'daki konuşması nedeniyle İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'yi resmen protesto etti. * 2004 - Konya'nın Selçuklu ilçesinde 11 katlı Zümrüt Apartmanı yapım hatası nedeniyle çöktü: 92 kişi öldü.
Doğumlar
* 1522 - Lodovico Ferrari, İtalyan matematikçi (ö. 1565) * 1802 - Jean Baptiste Boussingault, Fransız kimyacı (ö. 1887) * 1945 - Kerem Yılmazer, Türk tiyatrocu (ö. 2003) * 1977 - Shakira, Kolombiya'lı şarkıcı * 1981 - Emre Aydın, rock sanatçısı
Ölümler
* 1250 - XI. Eric, İsveç kralı (d. 1216) * 1907 - Dmitri Mendeleev, Rus kimyacı (d. 1834) * 1981 - Ayşe Saffet Alpar, Türkiye'nin ilk kadın rektörü Prof.Dr. * 1996 - Gene Kelly, ABD'li aktör (d. 1912) * 2004 - Süha Arın, Belgesel sinemacı | |
| | | !-$!Rin$€y-! Admin
Mesaj Sayısı : 617 Nerden : -NazLiCaN- Lakap : $iRin$ey-! Kayıt tarihi : 24/01/09
REP SİSTEMİ Başarı Puanı: (100/100) Aktiflik: (100/100) Paylaşım: (100/100)
| Konu: Geri: Tarihte ßugün.. Salı Şub. 03, 2009 2:29 am | |
| 3 Subat 2009 Menemen Olayı hükümlülerinden 27 kişi, 3 Şubat 1931'de idam edildi.
Kubilay Olayı ya da Menemen Olayı, 23 Aralık 1930 günü gerçekleşen, Cumhuriyet tarihinin ikinci önemli irtica hadisesidir. İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan, ardından kurulan Divanı Harp'te olayın failleri olarak yargılanan sanıklara çeşitli cezalar verilmesiyle sonuçlanmış bir olaylar zinciridir.
Siyasi bağlamda Kubilay Olayı, 1930'da Ali Fethi Okyar tarafından Atatürk'ün tavsiyesiyle kurulmuş olan ve 17 Kasım 1930'da kendi kendini fesheden, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci ana muhalefet partisi Serbest Fırka'nın 99 günlük varlığı ile bir arada değerlendirilmektedir.
Mustafa Fehmi Kubilay 1930 yılında Menemen'de yedek subay sıfatıyla askerlik görevini yapmaktaydı. 23 Aralık 1930 sabahı Menemen'de cereyan eden hadiseler genel anlatıma göre şu seyri izlemiştir:
Sabahın erken saatlerinde, çember sakallı, başlarında sarık, sırtlarında cüppe, Manisa'dan o gün gelmiş dördü silahlı altı meczup, belediye meydanında tekbir getirerek gezinmeye başladı.
Olayın, zamanın Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Esat ve yandaşları tarafından planlandığı ve Menemende uygulamaya konulduğu iddia edilmiştir.
Ancak Şeyh Esad'ın Nakşibendilikle alakası bulunmadığı yönünde görüşler de vardır. Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim’in yönlendirdiği Manisa tarafından gelen, dördünün adı Mehmet ikisinin de Hasan olanlar; 23 Aralık 1930 da sabah namazından sonra camiden aldıkları Yeşil Sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışırlar. Katılmak istemeyenlere 70 bin kişilik bir Halife Ordusunun beklediğini ve onların öncü olduklarını belidirler. İstedikleri şeriattır. Karşı çıktıkları Cumhuriyettir, Atatürk ilke ve Devrimleridir.
Böylece tekbir getirerek sancağın etrafında dönmeye başlarlar. “Şapka giyen kafirdir, din elden gidiyor, saltanatı geri getireceğiz” diyerek bir isyan hareketi başlatmak isterler. Menemen’de yedek subay öğretmen olarak görev yapmakta olan Kubilay bu hareketi bastırmak için bir manga askerle olay yerine gelir.
Askerlerin yanından ayrılarak tek başına onların arasına girip teslim olmalarını ister. Onlardan biri ateş ederek Kubilay’ı yaralar. Karşıdan bunu gören askerler ateş açarlar. Fakat tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardır. Bu yüzden onlara tesir etmez. Böylece: "bize kurşun işlemiyor” diyerek halkı kandırmaya çalışırlar.
Elebaşı, Giritli Derviş Mehmet, yanında da Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan, Küçük Hasan vardı. Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendini "Mehdi" olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Arkalarında 70 bin kişilik Halife ordusu olduğunu, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyledi.
Camideki yeşil bayrağı alıp uzun bir sopaya taktılar ve Menemen şehir meydanında kazdıkları bir çukura diktiler. Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve "Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir." diye bağırmaya başladılar. Bayrağın altından ahaliden bazı kişileri (bir fabrikada çalışan Hayimoğlu Jozef de dahil) geçirdiler. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası saf insanları korkuttu.
Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla, bir bilgiye göre; alay komutanı, yedeksubay Kubilay'ı bir manga askerle birlikte olay yerine gönderdi.
Askeri birlik olay yerine ulaştığında Asteğmen Kubilay ve askerlerin silahlarında mermi bulunmamaktaydı süngü takmışlardı. Kubilay, askerlerini meydan girişinde bırakarak, göstericilerden teslim olmalarını istedi. O anda gruptan açılan ateş sonucu yere düştü.
Görgü tanıklarının genellikle doğruladıkları üzere, Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet ve arkadaşları peşisıra geldiler. Derviş Mehmet, çantasını açıp testere ağızlı bağ bıçağını çıkardı ve yaralı Asteğmen Kubilay'ın başını kesti.
Kesik başı yeşil bayrağın sopasına dikmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Birisi ip getirdi ve Kubilay'ın başı yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya iple bağlandı. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü.
Bu aşamada askeri birlik yetişir. Komutan "Teslim olun!" diye bağırır. Ancak olay çatışmaya dönüşür ve askeri birlik ateş eder. Göstericilerden Derviş Mehmet de dahil bazıları yere serilirken, bazıları kaçar. Daha sonra hepsi birden yakalanır. Ama biri hariç...
Kubilay Olayı, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925'deki Şeyh Said İsyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayıdır.
Devlet sert tepki gösterdi. 27 Aralık 1930 günü Dolmabahçe Sarayı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında bu konuda bir toplantı yapıldı. Kaynakların ifadesine göre, Atatürk, Kubilay Olayına çok kızmıştı. Daha birkaç yıl önce Yunan İşgalinin acısını tatmış bir muhitte bu olayın meydana gelmesi üzerine, bazı kaynaklara göre, ilçenin haritadan silinmesini emretti. Ertesi gün de, "Böyle emirler verirsem, uygulamayın, sonra bir daha sorun" dedi.
28 Aralık 1930'da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, "Mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise" olduğunu belirtti.
31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir’in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931’den itibaren 1 ay süre ile Fahrettin Altay komutasında sıkıyönetim ilan edilmiş ve 1. Kolordu Komutan Vekili General Mustafa Muğlalı başkanlığında bir Divanı Harp kurulmuştur.
7 Ocak 1931'de bu kez İzmir'de yine Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ikinci bir toplantı yapıldı. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık (anayasayı cebren tağyir, eyleme iştirak, azmettirme veya Mehdi Mehmedin Mehdiliği için harekete geçtiğini bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin seddinden sonra ayini tarikat icra ettikleri suçlamalarıyla) 15 Ocak 1931'den itibaren Divanı Harp’te yargılanmaya başlandı,
General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divan Harp Mahkemesinde 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkum edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6'sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. TBMM Adalet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi.
Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi. Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı. Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi.
Olayın hemen ardından Menemen'de devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi. Anıtın üzerinde şöyle yazar:
'"İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz."'
Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931’de Manisa ve Balıkesir’den, 8 Mart 1931'de de Menemen’den kaldırıldı.
Başka neler oldu
* 1451 - Osmanlı padişahı II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) tahta geçti. * 1783 - Amerikan İç Savaşı: İspanya ABD'yi resmen tanıdı. * 1815 - İlk peynir fabrikası İsviçre'de kuruldu. * 1917 - I. Dünya Savaşı: ABD, Almanya ile diplomatik ilişkilerini kesti. * 1928 - Hutbe, İstanbul'da Türkçe okunmaya başlandı. * 1933 - Ankara-İstanbul arasında ilk deneme uçuşu yapıldı. * 1934 - Atina'da, Türkiye, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya arasında "Balkan Paktı" imzalandı. * 1984 - Sağlık Bakanlığına bağlı tüm hastane ve doğumevlerinde kürtaja izin verildi. * 2002 - Afyon'da merkez üssü Sultandağı olan 6 büyüklüğündeki depremde 43 kişi öldü, 318 kişi yaralandı.
Bugün doğanlar
* 1809 - Felix Mendelssohn Bartholdy, Alman besteci (ö. 1847) * 1821 - Elizabeth Blackwell, ABD'li tıpçı (ö. 1910) * 1909 - Simone Weil, Fransız yazar, filozof (ö. 1943) * 1944 - Fethi Heper, Türk futbolcu * 1947 - Teoman Duralı, Türk felsefeci
Bugün ölenler
* 1451 - II. Murat, Osmanlı padişahı (d. 1404) * 1468 - Johannes Gutenberg, Alman yayımcı (d. 1398) * 1924 - Woodrow Wilson, ABD'nin 28. başkanı (d. 1856) * 1961 - Sadettin Kaynak, Türk besteci (d. 1895) * 1997 - Bohumil Hrabal (d. 28 Mart 1914) | |
| | | !-$!Rin$€y-! Admin
Mesaj Sayısı : 617 Nerden : -NazLiCaN- Lakap : $iRin$ey-! Kayıt tarihi : 24/01/09
REP SİSTEMİ Başarı Puanı: (100/100) Aktiflik: (100/100) Paylaşım: (100/100)
| Konu: Geri: Tarihte ßugün.. Perş. Şub. 05, 2009 3:35 am | |
| 05 şubat 2009 Belçika kralı II. Léopold, 5 Şubat 1885'te Kongo'yu kendi kişisel mülkiyeti ilan etti. Tam adı Louis Philippe Marie Victor olan II.Leopold, 1865-1909 arasında hükümdarlık yapan Belçika'nın ikinci kralıdır. 1884'ten 1908'e kadar Kongo İmparatoru ve Brabant Dükü olarak da anıldı. Tahta babası I. Léopold'ün ölümünden sonra geçti. Oğlu tahta oturmadı, yerine yeğeni I. Albert kral oldu.
II. Léopold, özellikle Kongolulara yaptığı insanlık dışı eziyetler ve soykırımla hatırlanır. İktidarı döneminde Belçika, dev bir Afrika ülkesi olan Kongo'yu sömürgeleştirdi ve tüm kaynaklarını kullandı. Kongo'dan gelen paralarla Brüksel'de anıtsal binalar yapıldı, Belçika zenginleşti. Kongolular o dönemde çok talep gören kauçuk bitkisini ekmeye zorlandılar. Bu süreçte Kongo halkı fakirleşti, ezildi ve yığın halinde katledildi.
II. Léopold, Avrupa'nın en çok gezen hükümdarlarından biriydi. 1860'da Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a da geldi.
II. Léopold'e göre Belçika da diğer Avrupa ülkeleri gibi sömürgeler elde etmeliydi. 1860'da bir konuşmada şöyle dedi:
"Topraklarımızı genişletmenin vaktinin geldiğine inanıyorum. Kalan birkaç güzel pozisyonun bizimkinden daha girişken milletler tarafından kapılması tehlikesi karşısında hiç vakit kaybetmememiz gerekiyor."
1861'de Belçikalılara şu tavsiyelerde bulundu:
"Komşularınızı taklit edin; fırsat çıktığı anda denizlerin ötesine yayılın. Orada ürünleriniz için kıymetli pazarlar, ticaretiniz için gıda ve büyük Avrupa ailesi içinde daha iyi bir konum bulacaksınız."
1865'te vefat eden babasının yerine taç giydi. Anayasaya bağlı bir hükümdar olarak hükümet siyasetini belirleme yetkisi olmamasına karşın "daha büyük, daha güçlü ve daha güzel bir Belçika istediğini" söylüyordu.
Bu amaçla meclisi harekete geçiremeyince bizzat kendisi Kongo'nun sömürgeleştirilmesi çalışmalarını başlattı. 1876'da Brüksel'de uluslararası bir jeofizik konferansı topladı. Bu konferansta, "Kongo yöresi halkına medeniyet götürmek, bilimsel araştırma ve ticaret yapmak, Arap köle tüccarlarına karşı savaşmak için" uluslararası bir komite kurulmasını savundu. Konferanstaki konuşmasında öne sürdüğü fikirlerden biri şuydu:
"Dünyanın henüz nüfuz edilemeyen tek yöresini medeniyete kavuşturmak, oradaki halkların üstünde asılı duran karanlığı delmek, kanımca içinde bulunduğumuz bu ilerleme çağına yaraşır bir haçlı seferidir."
Bu çabaların sonucu olarak Uluslararası Afrika Derneği kuruldu ve II. Léopold derneğin başına geçti.
1878'de Henry Morton Stanley'e Kongo havzasını keşfetme görevi verdi. Stanley'in gizli görevi ise, Kongo nehrinin güney yakasında Belçika egemenliği kurmak ve yöredeki kauçuk ve fildişi ticaretini ele geçirmekti. II. Léopold, bunu, eğer Stanley'e doğrudan görev verseydi, İngilizlerin buna engel olacağından emin olduğunu söyleyerek açıklamıştır. Stanley'e verdiği özel talimatlar şöyledir:
"[...] alabildiğin kadar toprak al ve egemenliğimiz altında topla [...] en kısa sürede, tek bir dakika kaybetmeden, Kongo ağzından Stanley Çağlayanlarına kadar tüm kabileleri ele geçir."
"Bu mümkün olduğu kadar büyük bir devlet yaratma ve yönetme projesi. Bu projede zencilere en ufak bir siyasi söz hakkı vermeyeceğimiz açıkça anlaşılmalı. Aksi çok saçma olurdu."
Bunu takip eden yıllarda, 1884'e kadar, Stanley Kongo'da büyük miktarda fildişi ele geçirir, Léopoldville dahil koloniler kurar, bir demiryolu hattı inşa ettirir, zenci kabile liderlerini kandırarak veya zorlayarak egemenliği devretmelerini sağlar. Léopold, kabile liderleriyle yapılan anlaşmaların kısa ve basit olmasını, "birkaç maddeyle her şeyi kendilerine bırakmasını" istemiştir.
1885'te toplanan Berlin Konferansı'nda Kongo'nun II. Léopold'ün egemenliğinde bir devlet olduğu diğer Avrupa ülkelerince tanınır. Bu olayı takip eden 23 yıl boyunca Kongo acımasızca sömürülecektir. Ostend, Belçika'daki bir diğer heykel.
II. Léopold, Kongolu yerlilerden Halk Ordusu (la Force Publique) adında bir ordu oluşturur ve bunu yine Kongolulara karşı kullanır. Kongoluların ve Arap tüccarların direnişi acımasızca bastırılır. Köle ticareti ülkenin batı kesimlerinde yasaklanmasına karşın doğu kesimlerinde hoş görülmeye devam eder.
Ülkenin altyapısı zorla çalıştırılan yerlilere kurdurulur. Vergi gelirlerinin çok azı ülke için harcanır, çoğu Belçika'ya transfer edilir. Kongo bütçesine ayrılan verginin hemen hemen yarısı Halk Ordusu için ayrılır.
19.yy sonu ve 20. yy başlarında Kongo'da direniş hareketleri kuvvetlenir, isyanları bastırmak için gittikçe daha çok bütçe ayırmak gerekir. Halk Ordusu askerlerinin attıkları mermilerin boşa gitmediğini ispatlamaları için kurbanlarının ellerini kesip getirmesi istenir. Askerler, başarı oranlarını yüksek göstermek için yaşayan kişilerin de ellerini keserler.
Kongo'daki insanlık dışı uygulamalar, dışarı sızmaya ve duyulmaya başlar. Bunda Joseph Conrad, Arthur Conan Doyle ve Mark Twain gibi yazarların konuya dikkat çekmesi de rol oynar. II. Léopold'ün basın kampanyaları ve rüşvetle gazetecileri kontrol etme çabaları yetersiz kalır.
1905'te Belçika Parlamentosu, Kongo'daki insan hakları ihlalleri hakkında soruşturma başlatır. Soruşturma sonucu suçlanan Léopold'ün Kongo'daki genel sekreteri boğazını keserek intihar eder. Bu arada, Kongo'daki rejimin sona ermekte olduğunu gören Léopold, bu son yıllarda ülkeyi sömürmek için elinden geleni yapmaktadır.
Nihayet 1908'de Belçika Parlamentosu, II. Léopold'ün Kongo üzerindeki yetkilerini kaldırır ve ülkenin yönetimini kendine bağlar. II. Léopold'e Kongo için yaptığı "büyük fedakarlıklar" nedeniyle yüklü bir maaş bağlanır.
II. Léopold'ün hükümranlığı döneminde, Kongo nüfusu tahminen 20-30 milyondan dokuz milyonun altına düştü. Bu suçlar, Belçika'daki diğer siyasetçiler tarafından da desteklendi. Örneğin, yönetimin II. Léopold'den alınmasından bir yıl sonra Kongo'yu ziyaret eden Sömürge Bakanı, ülkede insan haklarının ihlâl edilmediğini söyledi. Belçika Parlamentosu, insan hakları ihlâllerinden ötürü kimseyi kovuşturmadı.
Başka neler oldu:
* 1877 - Mithat Paşa, sadrazamlıktan azledildi. Daha sonra Arabistan' da Taif zindanında boğduruldu. * 1924 - Greenwich gözlemevi saatbaşı sinyallerini yayınlamaya başladı. * 1932 - İlk Türkçe hutbe Süleymaniye Camii'nde okundu. * 1937 - Anayasa'nın 2. Maddesi'nde yapılan değişiklikle, 6 ilke Anayasa metnine girdi: Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır. Resmi Dili Türkçe'dir. Makam Ankara şehridir. * 1956 - Meriç ve Tunca nehirleri dondu; Yeşilköy ve Mecidiyeköy'e kurtlar indi ve İstanbul halkı ekmeksiz kaldı. * 1958 - ABD hava kuvvetleri, Georgia eyaleti sahili açıklarında bir hidrojen bombası kaybetti. Bomba bulunamadı. * 1976 - Amerikan uçak firması Lockheed, Türkiye'de rüşvet verdiklerini açıkladı. * 1993 - ANAP İstanbul milletvekili Adnan Kahveci, eşi ve kızı, Bolu-Gerede yakınlarında geçirdikleri trafik kazasında öldüler; Kahveci'nin oğlu, kazadan yaralı kurtuldu. * 1994 - Saraybosna pazar yerinde havan mermisi patladı; 68 kişi öldü, 200 kişi yaralandı.
Tarihte bugün doğanlar
* 1852 - Abdülhak Hamit Tarhan, Türk şair ve oyun yazarı. (ö. 1937) * 1965 - George Hagi, Romen teknik direktör ve eski futbolcu * 1966 - Soner Arıca, şarkıcı * 1974 - Deniz Yılmaz, Kurban'ın solisti * 1981 - Nora Zehetner, ABD'li oyuncu
Tarihte bugün ölenler
* 1960 - Selahattin Pınar, besteci (d. 1902) * 1967 - Violeta Parra, Şili'li folk müziği sanatçısı (d. 1917) * 1993 - Adnan Kahveci, siyasetçi (d. 1949) * 2006 - Cemal Kutay, tarihçi ve yazar (d. 1909) | |
| | | | Tarihte ßugün.. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|